Teknolojik süreçleri için suyun bazı göstergelerin Etkisi:
>
>
>
SULAMA SULARINDA BULUNAN İZ ELEMENT TOLERANS SINIRLARI
ELEMENT
Her türlü toprakta
devamlı kullanım
sınırı (mg/1)
Hafif topraklarda kısa süreli
kullanım sınırı (mg/1)
Alüminyum
1,0
20,0
Arsenik
1,0
10,0
Berilyum
0,5
1,0
Bor
0,75
2,0
Kadmiyum
0,005
0,005
Krom
5,0
20,0
Kobalt
0,2
10,0
Bakır
0,2
5,0
Kurşun
5,0
20,0
Lityum
5,0
5,0
Mangan
2,0
20,0
Molibden
0,005
0,05
Nikel
0,5
2,0
Silenyum
0,05
0,05
Vanadyum
10,0
10,0
Çinko
5,0
10,0
Toksik etkisi olan bu iz elementler birkaç mg/1’den daha az
konsantrasyonlarda, sularda ve toprak solüsyonlarında olan
elementlerdir. Çoğunluğu ağır metal olan bu toksik iz
elementlerin tümü uygulayıcılar tarafından ağır metal olarak
sınıflandırılmıştır. Bunların bazıları bitkiler için çok küçük
miktarlarda (Fe, Cu, Zn, Mn, Co, ve Mo) gerekli iken,
bazıları gerekli değildir. Ancak hepsi bitkiler ve hayvanlar
için yüksek konsantrasyonlar veya dozlarda toksik olabilirler.
Bu elementlerin bazıları doğal olarak su ve toprakta
bulunmaz. Fakat endüstriyel kirlenmenin sonucu olarak su
kaynaklarına girebilmektedir.
Gerçek anlamda sulama suyunda bulunan iz elementlerin bir
kalite kriteri olduğu henüz belirlenememiştir. Ancak kum ve su
kültüründe yapılan çalışmalarla sulama sularında bulunan iz
elementlerin tolerans sınırları belirlenebilmektedir. Ağır
metallerin (iz elementler) belirgin özellikleri;
■ Ağır metaller, bazıları dışında, bitkiler için mutlak gerekli
element olmadıklarından, bitkilerde eksiklik belirtileri
göstermezler. Yani mutlak gerekli elementlerde olduğu gibi,
toprak veya suda olmadıkları veya eksik bulunduğu
durumlarda bitkiler bu elementlerin yokluğuna dair herhangi
bir spesifik belirti göstermezler. Örneğin; bir ağır metal olduğu
halde aynı zamanda mutlak gerekli bir element olan demir
eksikliğinde, bitkilerin damarları bütün yaprak ayasında yeşil
kalırken damar araları sararır.
■ Ağır metaller eksiklik belirtileri göstermediği gibi, toksiklik
belirtileri de birden bire ortaya çıkmaz. Ancak belli bir
birikimden sonra çıktığı anda da geç kalınmış olabilir. Yani iz
elementlerin toksiklik sınırları belli bir birikime ulaştığında
açığa çıkmaktadır. Ağır metaller açısından diğer bir tehlike
de, bir canlıda toksik olmayan bir ağır metal düzeyinin, diğer
bir canlı için son derece toksik olabilmesidir.
■ Ağır metallerin bir kısmı bitkilerde toksik olduğu
konsantrasyonda, kendine ait toksiklik belirtileri yerine bir
başka elementin belirtileri (muhtemelen eksikliği) şeklinde
kendilerini gösterebilir. Örneğin; Cr, Cu, Co gibi elementlerin
her birinin ayrı ayrı fazlalığı kendini bitkide Fe eksikliği
şeklinde gösterebilir. Herhangi bir elementin eksiklik ve
fazlalığından söz edebilmek için mutlak gerekli elementlerde
olduğu gibi bir veya iki elementin araştırılması yerine bazen
sonuca ulaşabilmek için birçok elementin araştırılmasına
gerek duyulabilir.
■ Ağır metallerin, mutlak gerekli elementlerin eksiklik
belirtilerinde olduğu gibi, bitkilerdeki toksik düzeyleri metalden
metale ve bitkiden bitkiye değişmektedir.
■ Ağır metalleri doğada büyük bir sorun haline getiren evsel ve
endüstriyel her türlü atık bir kalemde sayılamayacak derecede
değişken, hareketli ve birbirleriyle iç içedir. Alıcı ortamlardaki
(su, toprak ve hava) bileşimleri ise son derece karmaşık ve
zordur.
■ Arsenik gibi bazı toksik elementlerin hızla laboratuvara
getirilerek değişime uğramadan miktarının tayin edilmesi
gerekmektedir.
■ Ağır metallerin kendileri veya bileşikleri son derece zehirli
olduklarından ve civa gibi bazılarının oda sıcaklığında dahi
uçucu olmalarından dolayı denemelerde (tarlada ve serada)
veya laboratuvarda ağır metallerle çalışırken uçucu
bileşiklerine ve bulaşmalarına karşı gereken önlemlerin
alınması gerekmektedir.
■ Ağır metallerin miktar olarak saptanabilmesi için atomik
absorbsiyon spektrofotometresi gibi oldukça pahalı aletlere ve
bazı ağır metallerin analizleri için de bir o kadar pahalı ilave
aksesuarlara ihtiyaç vardır. Ağır metallerin değerlendirilmesinde
bitki analizleri ve bitkide metaller ya da besin maddeleriyle ilgili
bazı kavramların mutlak bilinmesinde yarar vardır. Bu kavramlar
bitki dokularının mineral madde kapsamı ile ilgilidir. Sulama
sularının kullanımında önemli bir ölçüt olan bor miktarları ile
bitkilerin bor mineraline karşı dayanıklılıklarına göre sulama
sularının sınıflandırılması aşağıdaki tablolarda verilmiştir.
Bitkilerin Bor Mineraline Karşı Dayanıklılıklarına Göre Sulama
Sularının Sınıflandırılması
Sulama suyundaki bor konsantrasyonu
sınıfı
Duyarlı
bitkiler(*)
Orta derecede
dayanıklı bitkiler (**)
Dayanıklı
bitkiler (***)
1
0,33’ten az
0,67’den az
1,0’den az
2
0,33
0,67 0,67
1,33 1,00
3
0,67
1,00 1,33
2,00 2,00
4
1,00
1,25 2,00
2,50 3,00
5
1,25’ten fazla
2,50’den fazla
3,75’den fazla
1,25’ten fazla
2,50’den fazla
3,75’den fazla
1,25’ten fazla
2,50’den fazla
3,75’den fazla
* Örnek: Ceviz, Limon, İncir, Elma, Üzüm ve Fasulye
** Örnek: Arpa, Buğday, Mısır, Yulaf, Zeytin ve Pamuk
*** Örnek: Şeker Pancarı, Yonca, Bakla, Soğan, Marul ve Havuç
Kalsiyum Ve Magnezyumla İlgili Bikarbonat Konsantrasyonu
Sulama suları yüksek konsantrasyonda bikarbonat içeriyorsa,
toprak çözeltisinin daha konsantre hale gelmesi durumunda,
kalsiyum ve magnezyum karbonat olarak çökelmeye başlar. Bu
durumda toprak eriyiğinde kalsiyum ile magnezyum azalır ve
dolayısıyla sodyum oranı artar, bunun sonucu olarak sodyum
iyonları dominant hale gelerek sodyum zararına neden olur.
Bikarbonat iyonuna bitkilerin dayanıklılığı türlere göre değişiklik
göstermektedir. Bazen düşük ozmotik konsantrasyonlarda dahi
önemli zararlara neden olacak toksik etkiler görülebilir.
Kalıcı Sodyum Karbonat İçeriğine Göre Sulama
Sularının Sınıflandırılması
Suyun Sınıfı
Kalıcı Sodyum Karbonat (RSC) me/L
1. sınıf (kabul edilebilir)
1,25 ‘den az
2. sınıf (marjinal)
2,50
3. sınıf (uygun değil)
2,50 ‘den fazla
Elektriksel iletkenlik değerine göre sınıflama
Bu sistemde sudaki tuz konsantrasyonu ile iletkenlik arasındaki
yakın ilişki göz önünde bulundurularak, elektriksel iletkenlik
değerlerine göre sular başlıca dört sınıfa ayrılmıştır.
1.Sınıf: Az tuzlu sular
(Cı – elektriksel iletkenlik değeri 0-250
microsiemens/cm)
Bu sular her toprak ve her bitki için uygun olup, tuzluluk sorunu
yaratmadan sulamada kullanılabilirler. Permeabilitesi çok düşük
topraklar dışında normal sulama koşullarında yıkama
kendiliğinden oluşacağından sorun yaratmazlar.
2. Sınıf: Orta tuzlu sular
(C2 – elektriksel iletkenlik değeri
250-750 microsiemens/cm)
Bu sular tuza orta derecede dayanıklı bitkiler için rahatlıkla
kullanılır. Tuza hassas bitkilerde yıkamaya önem verilmelidir.
3.Sınıf: Yüksek tuzlu sular
(C3 – elektriksel iletkenlik değeri
750-2.250 microsiemens/cm)
Bu suların devamlı kullanılması halinde tuzluluk sorunu
olmaması için düzenli yıkama ve özel toprak işleme programının
uygulanması gerekir. Drenajı iyi olmayan topraklarda
kullanılmamalıdır. Ancak tuza dayanıklı bitkilerin sulanmasında
kullanılabilirler.
4.Sınıf: Çok yüksek tuzlu sular
(C4 – elektriksel iletkenlik
değeri 2.250 microsiemens/cm’
den fazla)
Bu sular normal koşullarda sulamaya uygun değildir.
Sodyum durumuna göre sınıflama:
Bu sınıflamada sulama suyunun sodyum adsorbsiyon oranı göz
önüne alınmaktadır. Bu yönden sınıflama, değişebilir sodyumun
toprağın fiziksel özellikleri üzerine olan etkisine dayanmaktadır.
Bununla birlikte toprağın fiziksel özelliklerine zarar verebilecek
konsantrasyondan daha az sodyumun bulunması halinde bile
sodyuma hassas bitkiler dokularında sodyumun birikmesi
sonucu zarar görebilirler.
1. Sınıf (SAR = 0-10): Düşük sodyumlu sular (S1)
Bu sular her toprak ve her bitki için uygun olup, sulamada
sodyum zararı meydana gelmeden kullanılabilirler. Ancak sert
çekirdekli meyve ağaçları ve avokado gibi sodyuma hassas
bitkilerin sulanmasında daha dikkatli olunmalıdır.
2. Sınıf (SAR = 10-18): Orta sodyumlu sular (S2)
Bu sular hafif bünyeli ve permeabilitesi iyi olan organik
topraklarda rahatlıkla kullanılabilir. Yüksek katyon değiştirme
kapasitesine sahip ağır bünyeli topraklarda, özellikle düşük
yıkama koşullarında ve toprakta jipsin bulunmaması halinde
kullanılmaları sakıncalıdır.
3.Sınıf (SAR = 18-26): Yüksek sodyumlu sular (S3)
Bu sular genellikle permeabilitesi yüksek, toplam tuz
konsantrasyonu düşük kumlu topraklarda kullanılır. Uygun
drenaj, bol yıkama ve organik madde ilavesi gibi bazı özel toprak
işleme programı uygulanmadıkça bu suların kullanılması
sakıncalıdır. Jips içeren topraklarda kullanımları mümkün olabilir.
4.Sınıf (SAR >26): Çok yüksek sodyumlu sular (S4)
Bu sular genellikle sulamaya uygun değildir. Ancak toplam tuz
konsantrasyonu düşük, eriyebilir kalsiyum miktarı yüksek
topraklarda yıkamaya önem vererek jips ve benzeri kimyasal
ıslah maddelerinin de beraberce, verilmesi koşulu ile
kullanılmaları mümkün olabilir.
>
>
>
>
>
Sonraki adım, - temizleme - ultraviyole dezenfeksiyon sistemleri, klor
dioksit ile arındırma sistemlerinin kullanılması ile veya modern
sistemler ultrafiltrasyon Mikrop azaltıcı filtrasyon kullanılarak
gerçekleşir. Bu durumda, proses suyu istenilen kalite parametrelerini
elde etmek için, pek çok durumda, mekanik temizleme sistemi
içerebilir karmaşık su arıtma sistemleri için ihtiyaç vardır , Na-katyonize
demir giderme, membran demineralizasyonu, ultraviyole ile
dezenfeksiyon ultrafiltrasyon. Optimum işlem suyu arıtma sistemini
kaynağı, su, kökeni, istenilen performansa kimyasal bileşimine bağlı
olarak seçilir.
Secilecek arıtma cinsi
Bitkileri besleyici bir çözelti içinde birikimi veya yüksek
konsantrasyonlarda bulunan bir alt-tabaka ile, kalsiyum ve
magnezyum iyonları asılsız zaman potasyum alımını inhibe
eder.
Bikarbonat (HCO içeriği 3 ) yi hidroliz etmek, su ile nötr ya da
alkalik reaksiyon, fazla 4 mg * eşdeğer / l HCO içermemelidir
Su besleyici madde çözeltilerinin hidroponik yetiştirme için bir
yöntemi belirler 3 . Bu nedenle, bikarbonat konsantrasyonu Ca
ve Mg iyonları toplamından daha az olmalıdır. asidik
topraklarda normal büyüme sağlayan tesisler için, yüksek alkali
toprak reaksiyonu hastalığı kloroz doldurur.
Su içinde Ca ve Mg iyonları içeriği yüksek (özellikle içeriği
fosfatlar) yapışmasına neden sulama sistemleri ortaya çıkan
ve gübre toplam tüketimi artmaktadır. çözünmeyen bir çökelti
oluşmasına yol açar.
Ürün için en uygun bir seviyeye kadar besin çözeltisi ile pH
düzeltilmesi yapılmaktadır. Artan toplam alkalinite değeri nitrik
ve fosforik asitler artan bir tüketimine neden olur.
Suda aşırı sodyum tutarak kaliteli ürünler ve potasyum alımını
azaltır.
Klorür içeriği meyve yoğunluğu üzerinde olumlu bir etkiye
sahiptir, ancak aşırı konsantrasyon verimle bir azalmaya yol
açmaktadır.
Oksidasyon svogo yapışmasına neden sulama ekipmanında iki
değerli demir sonuçlarının içeriği artar ve toprak, kırmızı
renkge dönüşür.
Toplam sertlik değeri yüksek ise Sulama suyu (gübre, büyüme
uyarıcılar) için katkı maddesi, patojenik organizmaların gelişimi
için ideal bir üreme olan toprakta elde edilen ya da atıl
substratlar mikroorganizmalar patojenleri birikir (siyah bacak,
Yumru kök, beyaz küf, kök uru nematodu küllenmeyi ve diğ.)
ve haşereleri, geliştirilmesi, su ile ilişkilidir. ciddi bir kayba sahip
bitkiler, gerekli besleyici çözelti hacmi ve enfeksiyon yolacar.
Ham su analiz sonucuna ve kapasiteye göre uygun arıtma tasırımı yapılarak,
fiyatlandırma , projelendirme ve kurulum yapılmaktadır.
Tarım ve seracılıkda su arıtma…
Tarımda - seracılıkda sulama nehirler, göller, rezervuarlar, yer
altı, geri dönüş (atık, yani drenaj şebekesi gelen su Kökenine
bakılmaksızın, kullanılan tüm suyun sulama ihtiyacını karşılamak
mevcut teknik sulama için uygun olmayabilir. Bunun dogal
sonucu olarak;
- Topragın özelliklerini bozması.
- Çiçek, sebze, fide,meyvecilikde verim düşüklügüne sebeb
olması gibi sonuclanabilir.
Sulama suyu kalitesi, süspansiyon edilen partiküllerin büyüklüğü
ve mineralizasyonu (suyun kimyasal içinde çözülmüş miktarı ve
tuzların bileşimi patojenik kirlilik). mevcut teknik sulama için
uygun olmayabilir.
Sulama suyu kalitesinin saptanmasında parametreler
aşağıda verilmiştir.
Toplam tuz içeriği, çözülmüş tuzların, yani yoğunluğu
Bikarbonatlar içeriğinin bir göstergesi olarak, toplam
alkalinite,
Sodyum, klorür, toplam demir, bor ve diğerleri.
Magnezyum ve kalsiyum konsantrasyonu
pH
Askıda katı madde,
Toplam bakteri sayısı ve patojenik organizmaların türleri.
Konu hakkında detaylı bilgi alın, maliyeti öğrenin
ve ekipman seçimi için
© All Rights Reserved 2002 - 2018 © cerenmed Arıtma ve Medikal Sistemleri
İLETİŞİM BİLGİLERİ
KOLAY MENÜ
Denizciler cad. No ;118
Derince / KOCAELİ